Edebiyat ve oldu bittiler
Bundan tam altmış üç yıl kadar önce, Norveç'in göbeğinde, mart ayının son demlerinde ve kış aylarını aratmayacak, fazlasıyla soğuk bir günde -sıfır ila eksi bir derece arasında değiştiğini söylüyor o yılın hava durumu kayıtları- yirminci yüzyılın ikinci yarısında, polisiye kitaplarıyla tanıdığımız ünlü yazar Jo Nesbo dünyaya geldi. Ben de iki binli yılların başında, dünya kupasına katıldığımız ve üçüncü olduğumuz o senenin yine aynı, takvimlerde her ne hikmetse haşeratın canlandığı gün diye geçen, aşure gününden tam beş gün sonra, yirmi dokuz mart sabahı İstanbul'da doğdum. Memduh Şevket Esendal da bugünde doğmuş, on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında, Çorlu'da. Dedemin doğduğu şehirde. Fatih Sultan Mehmet ise yirmi dokuz martı otuza bağlayan gecede doğduğu için çoğu kaynakta otuz mart olarak geçer doğduğu gün. Aslına bakarsanız da öyledir hakikaten. Otuz marttır doğum günü. Ama ben küçükken karşıma çıkan ilk kaynaktan yirmi dokuz mart diye okumuştum ve hayatımın hat